Uykulu bir sabahta Simge Barankoğlu duşa girer. su tenini okşarken teninin özgürlüğüyle sarsılır duşun buğulu camında yansımasını izler vücudundaki her kıvrım cazibesini ortaya serer anlık bir düşünceyle dalar bu özel anlar içindeki ateşi körükler suyun serinliğinden kaçar göğüslerinin dolgunluğu her dokunuşta hissedilir aynanın karşısında durur kendine hayranlıkla bakar uzun bacakları her karede belirginleşir ekrandaki görüntülere dalarken beklenmedik bir fikir belirir bu anı kayda almak ister sanki her şey ona fısıldar yataktan kalkar yeni bir başlangıca hazırdır odasında dolaşırken ışık oyunları tenini okşar yeni bir poz verir her anı bir şölen sunar göğüsleri belirginleşir derin bir şehvetle bakar yeniden poz verir arzuyu yükseltir kameraya göz kırpar sırrını açığa çıkarır yüzünde bir gülümseme bu dakikayı kaydeder içindeki ateşi gösterir her pozu bir sanat eseridir gözlerinde arzu yeni bir hikaye başlar kameralar karşısında içindeki tutkuyla dolar hayallere dalar bu geceyi unutulmaz yapar her şeyi unutur sonsuz bir arzunun içine dalar